İnsan neden bir şeye bağımlı olma ihtiyacı hisseder? Bu sorunun cevabı büyük ölçüde psikolojik dayanıklılıkta saklıdır. Psikolojik dayanıklılığı ne kadar zayıfsa, birey bir şeye tutunma ihtiyacını o kadar derinden hisseder. İşte bu noktada irade devreye girer: Bir insanın iradesi ne kadar güçlü olursa, psikolojik olarak o kadar dayanıklı hale gelir.
Öncelikle irade kavramını inceleyelim. İrade, insanın yapmayı çok istese de yapmaması gereken bir şeyi yapmaktan kaçınabilmesi, yapmayı istemediği bir şeyi ise zor da olsa yapabilmesi demektir. İradesizlik ise, uzun vadeli hedefleri göz ardı edip kısa vadeli haz ve kolaylıklara yönelmek olarak tanımlanabilir. İrade, insanın fiziksel, zihinsel ve duygusal tüm süreçlerini etkileyen bir güçtür.
Başarılı insanların ortak noktalarından biri, sağlam bir iradeye sahip olmalarıdır. Aziz Sancar gibi büyük isimler, başarının %1’inin deha, %99’unun ise disiplin ve irade olduğunu söyler. İradesini yönetemeyen birey, birçok fırsatı kaçırabilir ve hayatının kontrolünü elden bırakabilir. İrade; kararlılık, duygu düzenleme becerisi, kendini kontrol edebilme gücü gibi pek çok önemli kazanım sağlar.
Bir insanın iradesi, kas gibi düşünülebilir. Kullanıldıkça güçlenir. Eğer irade içsel bir sebebe dayanıyorsa, ödül gereksizdir. Ancak dışsal bir sebep devreye girdiğinde, bir ödül mekanizması gerekli olabilir. Uzun vadeli hedefler için mutlaka içsel bir motivasyona ihtiyaç vardır.
İrade, bireye zorlanmanın doğal olduğunu fark ettirir. Zorlanmalar karşısında mücadele etmek ve her zorluğun geçici olduğunun bilincinde olmak, iradenin en önemli parçalarındandır. Zor anlarda dikkatini dağıtmayı başaran kişi, iradesini daha etkin kullanabilir.
Bir insanın iradesiyle ilgili sorunlar yaşadığı anlar genelde, iradesini gereksiz yere yorduğu anlarla örtüşür. Örneğin, alışveriş yapma isteğini kontrol etmekte zorlanan bir kişi, alışveriş merkezine gitmemelidir. Ayrıca birey, duyularıyla algıladığı bilgileri doğru süzgeçlerden geçirmeli ve zararlı girdileri hayatından uzak tutmalıdır. Düşünce, duygu ve davranış bütünlüğü, güçlü bir iradenin temel taşlarındandır.
İrade yönetimi konusunda bireyin kendine şu soruları sorması gerekir:
- Hangi konularda kendime söz geçiremiyorum?
- Hayatımdaki en önemli değerler neler?
- İrademi güçlendirmek için hangi adımları atmalıyım?

İrade yönetimi; bireyin nedenlerini anlaması, kim olmak istediğine karar vermesi ve kendini tanımasıyla başlar. Sabırlı olmak, dürtülerini tespit etmek ve gerçekçi beklentiler geliştirmek de bu sürecin önemli adımlarıdır. Baskıyla değil, bilinçle hareket etmek, yapılması gerekeni ertelememek ve kararlılıkla adım atmak gerekir.
Kimi zaman kişi, kendini motive etmek için cezalandırma yoluna gitmelidir. Örneğin, 50 sayfa kitap okumayı hedefleyen biri bu hedefe ulaşamazsa, bir sonraki seferde 100 sayfa okumaya kendini zorlamalıdır. Aynı zamanda kişi, kendisiyle zıtlaşmaktan kaçınmalı ve ait olmadığı ortamlardan uzaklaşmalıdır aksi takdirde bu durum kişinin içinde birşeylerin ölmesine sebep olabilir.
Düşünce, alışkanlık ve çevre yönetimi, iradenin güçlenmesinde hayati önem taşır. Özellikle kötü alışkanlıkları kontrol altına almak ve riskli durumlardan kaçınmak, irade gücünü korumanın yollarındandır. Bir kahraman figürü benimsemek, bireyi hedeflerine yönlendirebilir. Bu kahraman yaşayan ya da yaşamayan biri olabilir; önemli olan bireyin ondan ilham alarak kendi iradesini güçlendirmesidir.
Sonuç olarak, iradeyi güçlü kılmak için düşünmek, kendini tanımak ve ne istediğini bilmek gerekir. İrade merkezli bir yaşam tarzı, başarıya giden yolda en sağlam rehberdir.
